Kışa doğru ilerlerken cildimizi dış etmenlere karşı nasıl daha dayanıklı hale getireceğimizi pek çoğumuz merak ediyoruz, hele ki bir de halihazırda cilt problemlerimiz varsa... Çünkü soğuk hava, cildin dış katmanı olan onarıcı bariyer tabakayı olumsuz etkileyerek cildi daha kalın ve kırılgan hale getiriyor. Kış ayı boyunca ciltte yağ salgısı da azalıyor. Sonuç olarak kuruluk, gerilme ve ince kılcal damarlarda genişlemeler sebebiyle oluşan kızarıklıkla birlikte cildin nem dengesi de bozuluyor. Peki, tam anlamıyla çetin kış şartlarına hazırlanmak için cilt, saç, dudak ve tırnaklarımıza yapmamız gerekenleri ne kadar biliyoruz? Sivilce probleminden D vitamini kullanımına, nem aşısından doğru saç bakımına yapılması gereken 10 olmazsa olmazı
1- Cildinizi Nemlendirin
Öncelikle nem dengesini sağlamak için bol su içmek gerekiyor. Yüz ve vücuda uygun nemlendiricilerle vücudun nem dengesi korunabilir. Yüz ve vücudu çok kuru ciltler için yağlı kremler; yağlı ve akneye meyilli ciltlerde ise su bazlı kremler tercih edilmeli.
Bacaklar ve kollar daha kurumaya meyilli bölgeler olduğu için bu bölgelerde yağlı kremler kullanılmalı. Nemlendirici kremler tercihe göre genellikle gliserin, vazelin, seramid, argan yağı laktik asit ve hiyalüronik asit içerirler.
Bu nemlendiriciler kuruluğu önlemek için günde 2 defa olmak üzere soğuk havalarda sıklıkla ve tercihen banyo sonrası nemli cilde sürülmeli. Bunlar cilt bariyerinin onarılmasına yardımcı olurken gün boyu nemlendirme de sağlarlar.
2- Nem Aşısına Başvurun
Nemlendiricilerle kuruluğunuz geçmiyorsa veya nemlendiricilerin etkisi hızlı olsun istiyorsanız hiyalüronik asit içeren nem aşısı yaptırabilirsiniz.
Bu uygulama dermatoloji uzmanları tarafından birkaç cm aralıklarla derinin alt tabakasına mezoterapi tekniği ile küçük enjeksiyonlarla bir veya birkaç seans şeklinde yapılabilir.
Cilt altına enjeksiyonlarla hiyalüronik asit direkt verilir. Böylelikle nemlendirici kremlerin ciltten emilmesi beklenmeden hiyalüronik asidin ciltte direkt nemlendirici ve cilt gençleştirici etkisi başlar.
Hiyalüronik asidin su tutma özelliği sayesinde cildin nem seviyesi artmış olur. Bu uygulamalarda hiyalüronik asitle birlikte cilde ışıltı, sıkılaşma ve gençleşme özelliği sağlayan vitamin kokteylleri ve somon DNA da tercihen uygulanabilir.
3- Ölü Hücreleri Cildinizden Uzaklaştırın
Cilt yüzeyindeki ölü cilt hücreleri glikolik asit, laktik asit, retinoik asit, salisilik asit gibi meyve asitleri içeren kimyasal peeling işlemi ile tercihen hızlı ve daha etkili olacak şekilde uzaklaştırılabilir.
Aynı zamanda herkesin cilt tipine uygun ayrı ayrı temizleme jelleri, kremler ve maskeler içeren cilt bakımları da yüzümüzdeki lekeleri, siyah noktaları, sivilceleri yok etmesi açısından etkili bir yöntemdir.
4- Kışın Artan Sivilcelere Böyle Savaş Açın
Kış aylarında cilt rahatsızlıkların görülme sıklığı da artıyor. Rüzgar, düşük nem, kirli hava ve kapalı ortamlarda bulunmak sivilcelerin artmasına neden oluyor.
Soğuk ve nemsiz havada cildimizin su tutma özelliği azalır ve derinin onarıcı dış tabakası bundan etkilenerek yüzümüzde bakteri çoğalmasına sebep olur. Bu da sivilce artışına yol açar.
Bunu önlemek için kışın daha yumuşak bir cilt temizleyicisi ile yüzümüzü düzenli yıkamalı ve aynı zamanda daha yoğun bir nemlendirici ile de cildimizin nem dengesini korumalıyız.
Özellikle asidi az köpüklü temizleyiciler ile seramid içeren nemlendiriciler tercih edilmeli.
5- Güneş Koruyucu Krem Kullanmaya Devam Edin
Yaz ayları geçtikten sonra kışın güneş koruyucu krem kullanmamak cilt sağlığımızı olumsuz etkiler.
Ancak yine de en az 30 ve üzeri SPF değerine sahip, nemlendirici özellikte olması gerekiyor. Dışarı çıkmadan yarım saat önce cildinize güneş koruyucu sürün.
Çünkü kremin etkili olması için gereken bir zaman vardır. Eğer dışarıda uzun zaman geçiriliyorsa o zaman iki saat arayla sürme işlemi tekrarlanmalı.
6- D Vitamini Desteği Alın
En önemli ve en ekonomik D vitamini kaynağımız güneştir. Güneşli bir günde 15-20 dakika kadar yürüyüş, günlük D vitamini ihtiyacını karşılar. Fakat kış aylarında güneşin etkisi az olduğu için D vitamini eksikliği yaşayabiliriz.
Beslenme düzenimizi buna göre ayarlayıp özellikle somon, sardalye, uskumru, ton balığı süt ve süt ürünleri ve yumurta daha fazla tüketilmeli.
D vitamini eksikliğinde bağışıklığımız zayıflar ve buna bağlı olarak cildimizde kırışıklık artar.
Saç dökülmesi yaşanır, tırnaklarda güçsüzlük ortaya çıkar. Bu yüzden kış aylarında doktor kontrolünde D vitamini takviyesi kullanımı gerekebilir.
7- Saç Kuruluğu Ve Dökülmesine Karşı Vitamin Bakımı Yapın
Saçlarımız da aynı cildimiz gibi soğuk ve kuru havaların etkisiyle kurur ve sertleşir. Bu kuruyan saçların gövdesi hasarlanır ve saçlar kabarıklaşır, taranamaz ve zamanla dökülme başlar.
Yazın yıpranan saçları soğuk ve kuru havaya hazırlamak için nem dengesini sağlamak gerekir. Bu nedenle kışın mutlaka saç kremleri ve nemlendirici saç maskeleri kullanılmalı.
Ayrıca badem yağı, argan yağı, hiyalüronik asit seramid, pantenol ve E vitamini içeren doğal saç şampuanları da tercih edilmeli.
Ayrıca saç dökülme tedavisi hızlı etki sağlamak için saç tedavisi işlemleri ve saç için etkili bir vitamin olan biyotin de içeren vitamin karışımları saç mezoterapisi tekniği ile uygulanabilir.
Bu uygulamalar kişinin saç dökülme ve saç sağlığının durumuna göre özel seanslar şeklinde dermatoloji uzmanları tarafından belirlenerek yapılır.
8- El Ve Ayak Bakımını Atlamayın
Kış aylarında hem cilt hem de el-ayak bakımı önemlidir. Özellikle ellerimiz deterjan, güneş ışığı, rüzgar ve soğuk etkisiyle en erken yaşlanan bölgemizdir.
El kremleri içerisinde gliserin, vazelin, lanolin, üre ve seramid bulunur ve bu kremler düzenli sıklıkta kullanılırsa cilt bariyeri güçlenir.
Ellerimiz dış etkenlere karşı daha dayanıklı olur. El sabunları ise kuruluğu önlemek için yağlı veya kremli olarak seçilmeli.
Kış aylarında ayaklar sürekli ayakkabı içindedir ve bu nedenle ayaklarımız kurur, topuklarda çatlaklar oluşmaya başlar.
Kış aylarında ayaklarımıza dikkat edersek yaz aylarında daha bakımlı ayaklara sahip olabiliriz.
Salisilik asit ve üre içeren nemlendirici pomatları topuklara ve ayaklara masajla uygulayın. Vakit bulamıyorsanız bu uygulamayı gece yatarken de yapabilirsiniz.
9- Dudak Nemlendiricisi Kullanın
Dudaklar da havaların soğumasıyla birlikte cildimiz gibi nem dengesini koruyamayarak kurur. Kuruyan dudaklar çatlayıp kanayabilir, bu da dudakta acı ve gerginlik hissi yaratır.
Dudaklarımızı koruyucu nemlendirici kremlerle kuruma ve çatlamadan koruyabiliriz. Özellikle dışarı çıkarken dudakları güneş koruyucu içeren nemlendiriciler ile nemlendiremek çok önemli.
Eğer dudak kuruluğu nemlendiriciler ile giderilemiyorsa o zaman nem aşısı uygulaması tercih edilebilir.
10- Sigarayı Bırakın
Sigara kullananların cildinde daha çok siyah nokta ve sivilce ortaya çıkar.
Kırışıklıklar çok daha genç yaşlarda belirir, aynı zamanda damar tıkanmasına sebep olduğu içinde yüzümüz daha solgun ve mat görünür.
Gözenekler daha da açılır ve derimiz aşağıya doğru incelerek sarkar. Sigara kullanan kişilerde dudak etrafındaki kırışıklık da çok karakteristiktir.
Ayrıca sigaranın içerdiği toksik maddeler saçların uzamasını durdurur ve zamanla saçlarda dökülme de yaşanır.