• Arapsuyu Mahallesi, Atatürk Bulvarı M.Gökay Plaza
    No:23 Kat: 3 Daire: 11 Konyaaltı/ANTALYA
  • +90 (553) 078 86 17 , 0 (242) 503 23 24
  • bilgi@meldaozekinci.com
  • Pzt-Cum: 09:00 - 18:00
    Cmts: 09:00 - 18:00
Arapsuyu Mahallesi, Atatürk Bulvarı M.Gökay Plaza
No:23 Kat: 3 Daire: 11 Konyaaltı/ANTALYA
Dolgu Uygulamalarının Kalıcılığı

Dolgu Uygulamalarının Kalıcılığı: Ne Kadar Süre Etkili Olur?

Dolgu uygulamaları, estetik dünyasında yüz hatlarını belirginleştirme, kırışıklıkları düzeltme, hacim kaybını gidermek ve cildin genç görünmesini sağlamak amacıyla sıklıkla tercih edilmektedir. Yüz bölgesindeki yaşlanma belirtileri, zamanla cildin elastikiyetini kaybetmesi, kollajen üretiminin azalması ve yer çekiminin etkisiyle daha belirgin hale gelir. Bu değişikliklerle mücadele etmek için dermal dolgular etkili bir çözüm sunmaktadır. Ancak, pek çok kişinin merak ettiği bir konu vardır: “Dolgu uygulamalarının kalıcılığı ne kadar sürer ve ne zaman tekrar yapılması gerekir?” Bu yazımızda, dolgu uygulamalarının kalıcılığını etkileyen faktörleri, farklı dolgu türlerinin ne kadar süre etkili olduğunu ve dolgu uygulamalarının yenilenmesi gerektiği konularını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Dolgu Uygulamaları ve Kalıcılık Süresi

Dolgu uygulamaları, cilt altına enjekte edilen maddelerle gerçekleştirilir. Bu maddeler, cildin altındaki boşlukları doldurarak kırışıklıkları, ince çizgileri ve hacim kaybını ortadan kaldırır. Dermal dolgu maddelerinin kalıcılığı, kullanılan malzemenin türüne, uygulama yapılan bölgeye ve bireysel cilt özelliklerine bağlı olarak değişir. Genel olarak, dermal dolguların kalıcılık süreleri 6 ay ile 2 yıl arasında değişebilir. Ancak bu süre, her bireyde farklılık gösterebilir.

Dolgu Maddelerinin Çeşitleri

Dolgu uygulamalarının kalıcılığı, büyük ölçüde kullanılan dolgu maddesinin türüne bağlıdır. Farklı dolgu maddeleri, farklı sürelerle etkili olurlar. İşte en yaygın kullanılan dolgu maddeleri ve bunların kalıcılığı:

Hyalüronik Asit Bazlı Dolgular

Hyalüronik asit, ciltte doğal olarak bulunan bir maddedir. Su tutma kapasitesi yüksek olan bu madde, cildin nem dengesini sağlar ve dolgun, genç bir görünüm kazandırır. Hyalüronik asit bazlı dolgular, kırışıklıkların giderilmesinde, dudak dolgunlaştırmada ve hacim kaybı yaşayan bölgelerde sıklıkla kullanılır.

Hyalüronik asit bazlı dolguların kalıcılığı genellikle 6 ay ile 12 ay arasında değişir. Ancak, uygulamanın yapıldığı bölge ve bireysel özellikler, bu süreyi etkileyebilir. Örneğin, yüzün daha hareketli bölgelerinde (dudaklar, göz çevresi) dolgu maddesinin etkisi daha hızlı azalma eğilimindedir. Çünkü bu bölgelerde cilt sürekli hareket eder ve dolgu maddesinin emilmesi daha hızlı olabilir. Ayrıca, kişinin metabolizması da dolgunun ne kadar süre etkili olacağını etkileyebilir.

Bu dolgu maddelerinin bir avantajı, etkisini kaybettikçe vücutta doğal bir şekilde çözülmesidir. Yani hyalüronik asit dolguları, vücut tarafından yavaşça emilir ve bu da kişinin daha ani bir değişim yaşamadan dolgu maddesinin kaybolmasına olanak tanır. Hyalüronik asit dolgularının düzenli olarak yenilenmesi gerekebilir, ancak bu, kişinin cilt yapısına ve kullanılan dolgu türüne göre farklılık gösterebilir.

Dolgu Uygulamalarının Kalıcılığı

Kalsiyum Hidroksilapatit Bazlı Dolgular

Kalsiyum hidroksilapatit, daha kalıcı bir dolgu maddesidir. Genellikle daha derin kırışıklıkların ve hacim kaybı yaşayan bölgelerin tedavisinde tercih edilir. Bu madde, doğal olarak ciltte bulunan bir bileşen olan hidroksiapatite benzer, bu da vücudun bu maddeleri kolayca kabul etmesini sağlar. Kalsiyum hidroksilapatit, aynı zamanda ciltte kolajen üretimini uyararak, dolgunun etkisinin uzun süre devam etmesini sağlar.

Kalsiyum hidroksilapatit bazlı dolgular, genellikle 12 ile 18 ay arasında etkili olur. Ancak, bazı durumlarda etkiler daha uzun süre devam edebilir. Bu dolgular, genellikle çene, yanaklar ve derin kırışıklıklar gibi bölgelere uygulanır ve kalıcı sonuçlar elde etmek için sıklıkla tercih edilir. Kalsiyum hidroksilapatit dolgularının avantajı, ciltteki doğal kolajen üretimini artırarak uzun vadede gençleşmeye yardımcı olmasıdır.

Poli-L-Laktik Asit Bazlı Dolgular

Poli-L-laktik asit, cilt altına enjekte edildikten sonra kolajen üretimini artırarak ciltteki hacim kaybını giderir ve yaşlanma belirtilerini azaltır. Bu dolgu maddesi, ilk başta belirgin bir etki göstermez, ancak zamanla kolajen üretiminin artmasıyla daha belirgin bir iyileşme sağlanır. Poli-L-laktik asit, derin kırışıklıklar ve hacim kaybı tedavisi için sıklıkla tercih edilen bir alternatiftir.

Poli-L-laktik asit bazlı dolgular, genellikle 18 ay ile 24 ay arasında etkili olur. Bu dolguların kalıcılığı, ciltte kolajen üretimini uyararak uzun süreli sonuçlar elde etmenizi sağlar. Ancak, poli-L-laktik asit dolgularının etkisi zamanla artar, bu nedenle başlangıçta sonuçlar daha yavaş belirginleşir.

Yağ Bazlı Dolgular

Yağ bazlı dolgular, vücudun kendi yağından elde edilen bir dolgu türüdür. Kişinin kendi yağ dokusu kullanılarak yapılan bu dolgu türü, doğal ve kalıcı sonuçlar sağlar. Yağ bazlı dolgular, özellikle derin hacim kaybı yaşayan bölgeler ve ciddi kırışıklıklar için kullanılır. Yağ dolguları, genellikle kalıcı sonuçlar sağlar ve vücut tarafından kabul edildiği için düşük risk taşır.

Yağ bazlı dolguların kalıcılığı genellikle 2 yıl ile 5 yıl arasında değişir. Ancak, kullanılan yağın bir kısmı zamanla emilebilir, bu da dolgunun etkisinin bir miktar azalmasına neden olabilir. Yağ dolguları, genellikle uzun vadeli ve doğal sonuçlar sağlamak isteyen kişiler tarafından tercih edilir.

Dolgu Uygulamalarının Kalıcılığını Etkileyen Faktörler

Dolgu uygulamalarının kalıcılığı yalnızca kullanılan dolgu maddesine değil, aynı zamanda bir dizi başka faktöre de bağlıdır. Bu faktörler, kişinin cilt yapısı, yaş, yaşam tarzı, uygulama yapılan bölge gibi etmenlerden oluşur. Her bireyde dolgu maddelerinin kalıcılığı farklı olabilir. İşte bu faktörlerden bazıları:

Cilt Yapısı ve Yaş

Cildin yapısı, dolgu uygulamalarının kalıcılığını doğrudan etkiler. Genç ciltler genellikle daha elastik ve dolgu maddelerine daha uzun süre tepki verir. Ancak yaşla birlikte ciltteki elastikiyet kaybı, kollajen üretiminin azalması ve genel olarak cilt yapısının zayıflaması, dolgunun etkisinin daha kısa süreli olmasına neden olabilir. Yani, daha yaşlı bireylerde dolgu maddelerinin etkisi daha hızlı azalabilir.

Uygulama Yapılan Bölge

Ciltteki hareketlilik, dolgunun kalıcılığını etkileyebilir. Örneğin, dudaklar ve göz çevresi gibi sık hareket eden bölgelerde dolgu etkisi daha kısa sürebilir. Bu bölgelerde cilt sürekli olarak gerilip büzülür, bu da dolgu maddesinin daha hızlı çözünmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra, çene hattı, elmacık kemikleri ve yanaklar gibi daha az hareketli bölgelerde yapılan dolguların etkisi daha uzun sürebilir.

Yaşam Tarzı ve Alkol, Sigara Kullanımı

Sigara içmek, aşırı alkol tüketimi ve stres gibi yaşam tarzı faktörleri, cildin daha hızlı yaşlanmasına neden olabilir. Bu durum, dolgu maddelerinin etkisini kısaltabilir. Ayrıca, cildin nem dengesini bozan, aşırı sıcaklıklara maruz kalma da dolgu süresini etkileyebilir. Bu nedenle, dolgu yaptıran kişilerin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri, dolgunun ömrünü uzatabilir.

Metabolizma Hızı

Bireylerin metabolizma hızı, dolgu maddelerinin ne kadar süreyle ciltte kalacağını etkiler. Hızlı metabolizmaya sahip olan kişilerde, dolgu maddelerinin vücut tarafından emilmesi daha hızlı olabilir. Metabolizma hızı, kişiden kişiye değişir ve bu da dolgu maddelerinin kalıcılığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Cilt Bakımı ve Güneş Işığına Maruz Kalma

Cilt bakımına özen göstermek ve güneş ışığına aşırı maruz kalmamak, dolgu maddelerinin etkisinin daha uzun süre devam etmesini sağlayabilir. Güneş ışığı, cildin yaşlanma sürecini hızlandırabilir ve dolgu maddelerinin ömrünü kısaltabilir. Bu nedenle, cilt bakımına dikkat edilmesi ve güneşten korunmak dolgunun süresini uzatabilir.

Dolgu Uygulamalarının Yenilenmesi

Dolgu maddelerinin etkisi zamanla azalır ve kişinin cilt yapısına göre belirli bir süre sonra yeniden dolgu yaptırmak gerekebilir. Hyalüronik asit bazlı dolgularda bu süre genellikle 6 ay ile 12 ay arasında değişir. Kalsiyum hidroksilapatit ve poli-L-laktik asit bazlı dolgular ise daha uzun süreli etki sağladığı için 12-24 ay arası yenilenebilir. Yağ bazlı dolgular ise en kalıcı seçeneklerden biridir ve 2-5 yıl arası etkili olabilir.

Yenileme süreci, kişinin cilt yapısına, yaşam tarzına ve dolgunun uygulandığı bölgelere bağlı olarak değişir. Dolgu uygulamaları, ciltteki yaşlanma belirtilerini geciktirirken, doğal ve taze bir görünüm sağlar. Yeniden dolgu yaptırmak, etkili bir çözüm sunar ve gençleşmiş bir görünümün sürekliliğini sağlar.